Yerimizde saymaya başladığımızı hissetiğimiz her an. Sadece kendimize dair kaygısal bir tespitle farkedilmiş bir duraklama noktası değil bahsettiğim. Hem kendimize hem yakın çevremize dair çoğu kez kendiliğinden yapılan küçük değerlendirmelerle varılan bir sonuç bu yerinde sayma durumu veya hissi. His diyorum çünkü bazen herşey içsel ve dışsal bakışlarla çok yolunda görünüyorken yine de yerinde sayıyormuş hissine kapılabiliyor insan. Bunu farkettiğimizde tek başımıza en objektif halimizle yeni bir durum değerlendirmesi yaptığımızda herşey yoluna girebilir; dönüşebiliriz, dönüştürebiliriz. Ancak aynı tek başınalıkla daha da içinden çıkılmaz, daha kaygısal, ümitsiz ve depresif bir ruha da dönüşebiliriz. Her durumda konuşmak, paylaşmak önemli; iletişimde olmak önemli.
Hayat bir iletişim halidir aslında. Kendimizi ilişkilerimiz üzerinden değerlendirip tanırız çoğu zaman. Ne kadar az iletişim halinde olursak o kadar da uzaklaşıyoruz kendimizden ve yaşamdan. Belki de tercihlerimizin bizi götüreceği noktaları da tam olarak kestiremiyoruz herşeyi kendimize sakladığımızda. Herşey ilerlemek için diye bağırırken sabitlenmiş ve yorgun bir halde bulabiliyoruz kendimizi. Olayın bir kaç adım ilerisi de geriye gitmek doğal olarak. En istenmeyen durum; herşey değişip dönüşürken doğal sonuç. Kesinlikle farkında olmak ve izin vermemek, hamleleri önceden tasarlamak lâzım. Yapılacak hamleler gerilemeye ve daha da öncesi yerinde saymaya zemin hazırlamayacak şekilde tasarlandığında işin şekli bir anda değişiyor. Gelecek tasarımı giriyor devreye.
Geleceğimizi tasarlamaya başlıyoruz. Önce ne yapmak istediğimizi, nasıl bir yaşam istediğimizi kendimize çiziyor; devamında bizi bu yaşam şekline ulaştıracak olan yolları araştırıp, buluyor, öğreniyor ve bir veya birkaçını tercih ediyoruz. Sürekli güncellenen ve güncellenecek olan bir kişisel beceri ve gelişim anlayışıyla vakit kaybetmeden uygulamaya geçiyoruz. Maksimum oranda tasarlanmış bir gelecek resmine doğru yol alırken de bizi yavaşlatan, durduran engeller ve yanlış tercihlerimiz -olmasa güzel olur ama- mutlaka olacaktır. Kriz anlarına, kriz dönemlerine pek yüz vermemek lâzım. Hepsini değiştirip, dönüştürüp, kendimizi de tarafsız bir şekilde gözden geçirip; tüm bunlardan ve süreçten aldığımız geri bildirimler ve motivasyonla tasarladığımız geleceğe doğru yola devam. Her an güncellenen bir bakış açısıyla, anların da kaçırılmadığı aynı zamanda sürprizlerle dolu olan tasarlanmış sürecin keyfi, hem kendimiz için hem yakın çevremiz için hem de tüm yaşam için çok değerli.