Cumartesi, Mayıs 28th, 2011 | Author:

Öğleden sonram bir alışveriş merkezinin yemek katındaki bir masada geçti. Sağımda, solumda restoranlar, arkamda uzun bir koridor, karşımda da büyük bir oyuncak mağazası. İçinde ışıklı, çok sesli muhtelif jetonlu oyuncaklar ve oyun makinelerinin de bulunduğu bir oyun merkezi aynı zamanda.

Buraya gidenler, yanımdan geçerek yaklaşık 25 metre sonra içeriye girip, çoğunlukla bir süre sonra yine aynı yolu kullanarak geri döndüler. Birçoğunun hem gidişlerini hem dönüşlerini görmüş oldum. Genel olarak 1 – 10 yaş arası çocuklar ve aileleri… Giderken hangi ruh halindeler, çıkışta ne halde oluyorlar hepsini gördüm toplu halde.

Gözlemci olarak anlatırsam olay şu şekilde gerçekleşiyor:

Anne baba çocuk üçlüsü güle oynaya oyuncaklara doğru ilerliyor. Yerinde duramayan çocuk, önden hoplaya zıplaya koşarak gidiyor. Anne baba arkada ya kendi sohbetinde ya da çocuğumuz mutlu, o zaman biz de mutluyuz, gururluyuz modunda takip ediyor çocuğu. Memnun mutlu giriliyor içeriye.

Anne çocuk ikilisi, baba çocuk ikilisi veya iki anne iki çocuk dörtlüsü şeklinde de gerçekleşebiliyor olay. Hepsinde tek bir ortak nokta var. Başta çocuklar olmak üzere herkesin keyfi çok yerinde.

Bu arada karşıdan gelen çocuklar da var tabii. Çoğunluğu ağlayan ve teselli olmayan, dünyası kararmış çocuklar. Aralarında henüz yürüme konusunu tam olarak çözememiş pusette olanlar da var, karşılıklı oturup her konuda sohbet edebileceğiniz çocuklar da var. Kim ne yaparsa yapsın üzüntüleri hafiflemeyen, iletişimi kapatmış çocuklar ve yanlarındaki çaresiz yetişkinler. Bu grubun ortak noktası da oyun merkezinden çıkmış olmaları.

Kendinizi bu çocukların ve anne babalarının yerine koyun.

Çocuğun durumu ilginç. Biliyor olmalı ki ne kadar ağlarsa ağlasın geri dönülmeyecek ve oyuna devam edemeyecek. O zaman neden bu yıpratıcı süreci yaratıyor ve yaşıyor?

Anne baba olarak çocuğumla beraber oynayıp eğlenelim, mutlu olalım diye ortak birşey yapmaya çalışıyorsunuz. İçerideyken herşey iyi, hoş, jetonlar su gibi gidiyor, ikinci tur jetonlar alınıyor. Arada karşılıklı oyunlar oynanıyor. Gitme zamanı deyince bir anda çocuğunuz hayatı acılarla dolu başka bir çocuğa dönüşüyor.

Nerede kaldı 2 dakika önceki mutluluk, sonu mutsuz olacaksa niye geldik biz buraya?… şeklinde devam eden düşünceler içinde içten içe sinirlenirken aynı zamanda sakin kalabilme mucizesinin en güzel örneğine de şahit oluyorsunuz.

 

Category: Yaşam
You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.
Leave a Reply

CAPTCHA (Şahıs Denetim Kodu) Resmi
*