Kurabiye kokan evleri severim; o evde sıcak bir yaşam olduğunu hissettirir bana, tam aksi de olsa. Yemek kokusundan kaçarım ama akşamları eve döndüğümde başka dairelerden sızan yemek kokuları içimi ısıtır. Yaşam ve zevk göstergesidir hepsi benim için. Patlamış mısır sevmem ama kokusunu hissetmeyi severim; eğlenceli bir kokudur çünkü. Her koku, kendi zihnimizde yarattığımız bir hikayenin fonunda yer alan, aromatik bir karışım gibi geliyor bana. Gerçekliğinden asla emin olamayacağım gerçekçi hikayeler…
Archive for » Ekim, 2011 «
Kırılma noktası “Karmaşanın zirvesidir” desem olur sanırım. Hissedeceğin ne varsa hepsini aynı anda hisseder ve çok net şekilde ayrıştırırsın. Sonra dışarı çıkar bir bakarsın ortaya çıkan tabloya. Kendine de dışarıdan bakarsın bu sırada. Bütün hayatını kristal bir küreye sığdırmış ve o kürenin üzerindeki bir delikten içeri bakıyormuşsun gibi… Kürenin içinde birçok oda ve herbirinde şimdiki hayatının farklı bölümleri. Kendi duruşunu da görürsün, çevrene yaşattıklarını ve onlardan aldıklarını da; iyi veya kötü… Sonuçta da seni mutsuz edenleri, sana sıkıntı verenleri ayıklayıp atarsın. Hem çevrene dair, hem kendine dair… Her anlamda tam olarak reset noktası diyemesek de yeni bir başlangıçtır kendine ve dünyaya. Beynini yeniden programlarsın, kendini ve mutluluğunu daha ciddiye alırsın. Gün geçtikçe gençleşirsin, daha iyi bir anne olursun, daha güzel ve daha sağlıklı olursun,… gibi… Özetle yaşamının önceliklerini ve önemlilerini dank ettirirsin kafana çok sert bir şekilde ve adımlarını daha bir ona göre atarsın. Daha çok eğlenirsin, daha çok gülersin, düşüncelerin olgunlaşırken bakışların ve ruhun gençleşir.